Page 12 - TMDH
P. 12
LİDERİMİZİN MESAJI
Biz Türk mutfağını ve kültürünü temsil ediyoruz. Tamamen mutfak kültürümüzü
korumak ve gelecek nesillere aktarmak en önde gelen görev ve
sorumluluklarımızdandır. Bu temsili ise hiç bir maddi gelire, çıkara, riya-gösteriş,
makam veya mevkiye bakmaksızın yıllardır sürdürüyoruz. Ve sürdürmeye devam
edeceğiz.
Biz başlı başına nitelikli ve donanımlı bir kurumuz. Sayımızdan ziyade niteliğimiz ve
fikirlerimiz ile, stratejilerimiz ile ön plandayız. Biz Dünya'da Türk Mutfağı adına ilkleri
yapacak ve istikbalde de ilkleri gerçekleştirecek olan fikir ve projelerin sahibiyiz.
Hiç bir şekilde hiç bir dernekle, federasyonlarla veya konfederasyonlar ile bunların
kendi aralarındaki çıkara dayalı, kısır çatışma ve tartışmaların tarafı olmadık,
olmayacağız. Bizim konumumuz ve davamız tüm bunlarında üstünde kutsal bir
amaçla uzun yıllarca yoğrulmuştur. Ve tamamen kutsal bir Türk mutfağı davasını
içermektedir. Ancak bu toplulukların kendi aralarındaki meselelerini, sorunlarını çok
iyi biliyoruz. Maalesef, sadece ülke mutfağımıza zarar vermek dışında hiçbir katkı
sağlamayan, bizleri de uluslararası alanda küçük düşürücü olan, bu konulardaki
anlamsız yarış ve çekişmelerini uzun yıllardır esefle takip ediyor, Türk mutfağı adına
utanarak izliyoruz. İşte bu yüzden biz dün olduğu gibi bu günde gerektiğinde her
konuda fikrimizi ve duruşumuzu da belirtmekten asla çekinmeyen bir kurumuz.
Ben Türkiye'nin ve Mengen'in yetiştirdiği ender efsane şeflerden biri olan Zeki
Gülyiyen’in oğlu olarak bu gün Türk gençliğine, gençlerimize ve milletimize
seslenerek şunu demek istiyorum. Ben Tolgahan Gülyiyen olarak, Aşçılık sanatı ve
Türk Mutfak Kültürümüz hakkında sizlere hayatım boyunca ne yaparsam yapayım,
babamdan bana Türk Mutfağı için miras bırakılmış olan bu davadan ve TMDH’den
daha güzel bir eser ardımda bırakabileceğimi asla düşünmüyorum. Bu benim Tüm bu
mesleğe gönül vermiş ve vermek isteyen herkese özellikle de gençlerimize bir
armağanımdır. Bu bir duruştur, onurlu ve dik bir duruş. Bu bir tepkidir. Türk mutfağına
karşı verilen tüm zararlara karşı, tüm faydalı olmak isteyen insanlarımıza yapılmış
olan ve yapılanlara karşı. Evet bu bir harekettir. Bu bir Türk Mutfağı Diriliş Hareketidir.
Bu benim kişisel duruşumdan ziyade Türk mutfağı için hepimizin ortak duruşunu,
ortak bir payda da toplamayı amaçlayan bir harekettir. Çünkü biz birlikte Türk
Mutfağıyız ve birlikte güçlüyüz.
Asla unutulmamalıdır ki bu Türk mutfağı Davası’dır. Bu mesleğe gönül vermiş ve
vermek isteyen herkesi ilgilendiren ve onlara da bir sorumluluk yükleyen davanın
adıdır. Bu dava, sahip çıkılması gereken mutfak kültürümüzün istikbalini gerçek
manda düşünmeyi, korumayı ve geleceğe hak ettiği yere taşımayı kendine hiçbir
çıkar olmaksızın hedef ve ilke edinmiş gerçek haklı bir davadır.
İşte bu dava, Tüm bu konularda ve daha birçok başkaca konuları da ilgilendiren her
konu başlığı içinde tek bir amaca hizmet edecek şekilde toplanmaktadır.