KALABALIKLARIN ALKIŞI YANLIŞI MEŞRU KILMAZ
Her yıl 26 Ağustos’ta bu mesajı hatırlarım. İlk bakışta şahsi bir mesele gibi görünebilir. Oysa hakikat şudur: Bu ve benzeri tehditler yalnızca kişisel bir çekişmenin ürünü değildir. Aynı zihniyet tarafından yıllardır birçok insana yöneltilen, “piyasadan silme” söylemleriyle beslenen bir anlayışın göstergesidir. Dolayısıyla bu mesele, bir kişinin değil; bir ülkenin mutfağının geleceğinin meselesidir.
Eğer gerçekten refah, barış ve onur içinde bir gelecek kurmak istiyorsak; emeği gasp ederek, baskı ve tehditlerle kendine alan açan bu anlayışı unutmamak ve unutturmamak zorundayız. Çünkü bu tür yöntemlerin meşruiyeti ne etik açıdan ne hukuken ne de bilimsel olarak savunulabilir.
Şunu da hatırlamak gerekir: Ne kadar ifşa edilirse edilsin, yüzbinlerce hatta milyonlarca insan bu kişileri alkışlamaya veya takip etmeye devam edebilir. Fakat kalabalıkların alkışı, yanlışı meşru kılmaz. Bilimsel yöntem ve hukuki ilkeler uygulandığında, bu zihniyetin ileri sürebileceği olası iddialar, savunma kılıfları ya da bahaneler kolaylıkla çürütülür. Bu çıkmaz, onları çoğu zaman hakikati temellendirmek yerine yalanlara veya iftiralara başvurmaya yöneltir; bu da psikolojik baskı altında geliştirdikleri savunma mekanizmalarının ve sosyolojik çıkar ilişkilerinin tipik bir sonucudur.
Ben, somut veriler, bilimsel yöntemler ve hukuki-dayanaklı analizler ile bu anlayışın geçmişte Türk mutfağına yabancı unsurlardan bile daha büyük zarar verdiğini; geleceğimiz açısından ise daha yıkıcı sonuçlar doğurduğunu ortaya koyabilirim. Onları milyonlar izlese, alkışlasa bile, bilimsel ve hukuki açıdan savunabilecekleri hiçbir iddia yoktur. Çünkü bilimsel ve hukuki temellere dayanan hakikat, nicelikten değil; somut kanıt, tutarlılık ve nitelikten beslenir. Ve bu hakikat, kalabalıkların alkışıyla değil; somut kanıtların ve tutarlı ilkelerin geçerliliğiyle ölçülür.
İnsanlık tarihi boyunca milyonlar yanılabilmiş, kalabalıklar yanlışın arkasında saf tutabilmiştir. Dijital çağda bilgi her zamankinden daha kolay manipüle edilebilse de, hakikati bilimsel ve hukuki ilkelere dayanarak savunan tek bir insan, onu ayırt edebilecek nitelikte olanların gözünde bütün o kalabalıklardan daha güçlü olabilir.
O halde şu soruyu sormak kaçınılmazdır:
Bir insanı, yüzbinlerce hatta milyonlarca kişi karşısında dahi en güçlü kılan şey nedir? Ve o insanda bulunması gereken temel nitelikler nelerdir?
Bu vesileyle, 26 Ağustos Aşçılar Bayramı’nı kutluyor; Türk mutfağına emek veren tüm değerli aşçılarımızı saygıyla selamlıyorum.
Tolgahan Gülyiyen
PDF YEDEK: https://drive.google.com/drive/folders/1LkypOyJ3TXhNmYn53o1MFVjwj7VqEDZW?usp=sharing
2-PDF YEDEK: https://drive.google.com/drive/folders/1YC1kxVuU_ZriY2B6rBRZ6REf0deWrzrz?usp=sharing
KONULARLA İLGİLİ OLABİLECEK ARŞİV BAĞLANTILARI
-15 ARALIK 2019-TÜRK MUTFAĞINA EN BÜYÜK İHANETİ YAPTILAR
CEVAPLAR ARANIYOR: https://tmdh.net/haberler/item/315-piyasadan-adam-silme-sebekesi-cevaplar-araniyor-cagrisi.html
SEKTÖRÜMÜZDEKİ ZÜBÜKLER VE ŞEBEKELERİ: https://www.tmdh.net/makaleler/item/303-sektorumuzdeki-zubukler-ve-zubuklerin-sebekeleri.html
SİLDİKLERİ GİBİ GİDERLER: https://www.tmdh.net/haberler/item/117-tehditlerin-yil-donumunde-sildikleri-gibi-giderler-dedi.html
-28 ARALIK 2019-GAZETECİ ÖZKAN ALTINTAŞ'IN RÖPORTAJ TEKLİFİNİ REDDETMİŞTİR
-23 EYLÜL 2020 ZEKİ AÇIKÖZ’ÜN TAFED’İ
-27 KASIM 2020 MEDYAYA UYARILAR YAPAN TAFED'İ KINIYORUZ
-2 ARALIK 2020 MEHMET YALÇINKAYA VE ALAATTİN YALÇINKAYA "PİYASADAN SİLİNİRSİN"
-18 HAZİRAN RAFET İNCE'NİN LE CORDON BLEU LİSBON DİPLOMASI NEREDE ?
-18 HAZİRAN 2021 SEKTÖRÜMÜZDEKİ ZÜBÜKLER VE ZÜBÜKLERİN ŞEBEKELERİ
-19 HAZİRAN RAFET İNCE’NİN BİR DOLANDIRICILIK VE EMEK HIRSIZLIĞI HİKAYESİ
-23 HAZİRAN 2021 ŞEBEKENİN TAŞERON TEHDİTÇİSİ ALAATTİN YALÇINKAYA