MESLEĞİMİZDEKİ DERNEK VE FEDERASYONLARIN EN ÖNEMLİ GÖREVİ NEDİR-NE OLMALIDIR?
- TÜRK MUTFAK SANATLARI İÇİN ÇALIŞTIĞINI İDDİA EDEN DERNEK VE FEDERASYONLARIN GÖREVİ ŞAHISLARI KORUMAK MIDIR YOKSA TÜRK MUTFAK KÜLTÜRÜNÜ KORUMAK MI?
- EN ÖNCELİKLİ GÖREVİNİZ TÜRK MUTFAK KÜLTÜRÜNÜ KORUMAKTIR, TÜRK MUTFAĞINA HAKARETLER ETMİŞ OLANLARI YA DA SAYGINLIĞIMIZA ZARAR VEREN ŞAHISLARI KORUMAK DEĞİL
- …SİZİN RESİM ÇEKTİRDİKLERİNİZLE VEYA RESİM ÇEKTİRMEK İSTEYECEKLERİNİZLE AYNI ORTAMDA BİLE BULUNMAKTAN AR EDERİM.
Son paylaşımımızla ilgili sosyal medya sayfalarımızda bilgi edinmeden yorum yapanların veya arkadaşlarımıza fikir iletenlerin yazılarının yer aldığı tutanakları inceledim.
Fikir ve düşüncelerim şöyledir;
TMDH’nin internet sitesinde, YouTube kanalında tüm paylaşımlarımızdaki içeriklerde ya da uzun yıllar öncesinden şimdiye kadar yazmış olduğum tüm yazılarım da ne mi var? Sözde gazetelerde, dergilerde veya internet haber sitelerinde isteseniz de bulamayacağınız kanıtlarıyla sabit olan gerçekler var. Neredeyse herkesin kaçtığı gerçekler…Neredeyse herkesin yalanları, palavraları dinlerken mutlu olduğu ama o gerçekleri dinlerken ya da okurken görmezden gelmek istediği gerçekler var. Türk mutfağının gerçek temel sorunlarının neler olduğuna dair her şey yazılı veya görsel çalışmalarım içerisinde mevcut… O çalışmalarım içerisinde sadece sorunlar yoktur. Çözüm önerileri de çalışmalarım içerisinde fazlasıyla mevcuttur. Bu çalışmalar üzerine düşünüp, bu çalışmalardan faydalanarak gereken çıkarımları yapabilecek olanlara ne mutlu…
Anlayabilenler için her paylaşımımız içerisinde okullarda hatta üniversitelerde bile bulamayacağınız eğitimler ve dersler vardır. Bunlardan çıkarım yapabilenler ne demek istediğimi çok iyi anlarlar. Bu dersleri sizlere okuduğunuz ya da okumak istemiş olduğunuz okullarda falan öğretmezler… Hatta o bazı okullarda-üniversitelerde görevli olan sözde eğitimciler bizim paylaştıklarımız içerisinde yer alan diploma dolandırıcısı R.İ. gibi emek hırsızlarını “Gastronomide Kişisel Gelişim-Başarı” konularında ders-seminer vermesi için bile çağırıp öğrencilerin önünde konuştururlar. Trajikomik ve artık adına ne derseniz öyle deyiniz…!
Kitabı ortadan okumaya başlayanlar ya da hiç kitabı okumamış olanlar bilgi sahibi olmadıkları konularda fikir sahibiymiş gibi yorum yapıp konuşabilirler. Bunlar paylaşımlarımıza beyinleri yıkanmışçasına hiç zeka pırıltısı göstermeden veya hiç düşünmeden yorumlar da yazabilirler.
Pandemi döneminde binlerce üyesi olup aidat toplayanlara rağmen Aşçılar için kıllarını dahi kıpırdatmayanlara tek kelime etmemiş olanlar; binlerce üyesi olmakla övünenler yerine bize sitem edebilirler. (O dönemde bu konuları yazıp düşüncelerimizi paylaşmış olmamıza rağmen)
Türk mutfağını korumak yerine şahısları koruyan dernek-federasyon kisvesi altında çeteleşenlere iki çift laf edememiş olanlar, yıllarca Türk mutfağına zarar veren o şahıslara yani sözde büyük şef dedikleri emek hırsızlarına, emek gaspçılarına neden hiç iltimas göstermediğimizi bile ima edebilirler. Siz iltimas gösterdiniz de ne oldu?! Sizlerin çoğu farkında değil ama sizler sektörde bildiğiniz adaletsizlikleri yapanlara iltimas gösterdiğiniz için şikâyet ettiklerinizden etrafta dert yakınıyorsunuz. Ama iltimas gösterdiklerinizin yüzlerine tek kelime söz söylemiyorsunuz.
Türk mutfağı için çalıştığı söylenen derneklerin-federasyonların görevleri sizin gibilerin söylediği ya da bize ima ettiği gibi şahısları korumak falan değildir. Ne olursanız olun ister gerçek kişi, ister tüzel kişi olun... Sizlerin bu meslekte en öncelikli göreviniz Türk mutfağını, Türk mutfak kültürünü korumak olmalıdır. Ancak bunlar derneklerin-federasyonların çatısı altında genelde şahıslarla birlikte sadece şahsi menfaatleri ve çıkarları gözeterek şahısların korunmasına alıştığı-alıştırıldığı için neden Türk mutfağına büyük zararlar vermiş olanlara çalışmalarımızda isimleriyle birlikte açık açık yer verdiğimizi bile düşünüp anlayamıyorlar ya da bunu anlamak hiç işlerine gelmiyor.
Tekrar altını çizerek ifade ediyorum. Mesleğimizde Türk mutfağını temsil ettiklerini iddia ederek uzun yıllardan beri kurulan, kurulmuş olan tüm derneklerin ya da federasyonların asıl koruması gereken şahıslar değil, Türk mutfak kültürü ve mesleğin etik değerleridir. Ama sizlerin birçoğu şahısları koruyup dernek ve federasyonlardaki makamlarını, görevlerini kötüye kullanarak insanları piyasadan silmekle bile tehdit edebildiği için konuyu tam tersi şekilde anlamanız da gayet doğaldır. Çünkü her konuda olduğu gibi bu konuda da işinize nasıl gelirse öyle davranıyorsunuz.
Bunlar şikâyet ettikleri tüm konuların asıl gerçek sorumlularını savunuyorlar. Ama meslekte yaşadıkları sorunlardan şikâyet ederlerken de o sorunların gerçek sorumlularını savunduklarının bile farkında değiller. Asıl meselelerden biri ise; ne yazık ki bunlar gerçek sorumluları düşünecek, sorgulayacak bir zekâ pırıltısı dahi gösteremiyorlar. Ya da beyinlerini kullanmaya çalışmak işlerine gelmiyor. Bunun başka nasıl açıklaması olabilir…
Çok sert yazı yazdığımı da söyleyebilirler. Emin olun ki hak edene hak ettiği gibi yazdım. Kim gerçekten neye layık ise çok uzun yıllar önce de onlara layık olduğu şekilde hak ettikleri gibi yazılar yazmıştım. Bugünlerde de yine öyle yazdım. Yarın yazı yazmaya devam edeceksem de yine aynı şekilde hak edene hak ettiği gibi yazacağım. Özellikle bu konularda vicdanım çok ama çok rahattır.
Birçoğunuzun şahsi menfaatleri için bile çok sevebildiği o emek gaspçılarına ve mesleğin yüz karaları olan sahte vefalı o nankörlere az bile yazdım. Sizin el üstünde tutup şahsi çıkarlarınız için bile ağızlarına düşebileceklerinize ben hak ettiklerini söyledim ve hep söyleyeceğim.
Yazılarımda açık şekilde yer alanlar içerisinde bulunanları sokakta veya mesleki bir etkinlikte gördüğünüzde sizlerin resim çektirmek isteyecekleriniz aslında birer emek hırsızı ve emek gaspçılarıdır. Yazılarım içerisinde delilleriyle ifade etmiş olduklarımla ilgili: Sizin resim çektirdiklerinizle veya resim çektirmek isteyeceklerinizle ben ve benim gibi düşünenler aynı ortamda bile bulunmaktan ar ederler.
O yüzden kitabı ortadan okuyup konuların perde arkasında olanları hiç bilmeyenler acımasızca yazı yazdığımı düşünebilirler. Onlara naçizane tavsiyem: Yapabilirlerse kitabı iyi okusunlar, yine yapabilirlerse kitabı düşünerek ve sorgulayarak okumaya çalışsınlar… Yapamazlarsa da hiç boşu boşuna zahmet etmesinler zaten cehaletleri çıplak gözle dahi tespit edilebilir vaziyettedir.
Cevap hakkım olmasına rağmen, geçmişte yazılarımın haber sitelerinde yayınlanmaması için ellerinden gelenleri yapıp, yazılarımı engelletmiş olan ve hatta o haber sitelerindeki yorumlarımı bile silen, sildirmiş olan o faşistler gibi asla hareket etmedik. Bu yüzden paylaşımlarımıza yapacağınız yorumlarınız asla sayfalarımızdan silmeyecektir. Hatta daha önce de yaptığımız gibi aleyhimizde bile olsa tüm o yorumlarınız TMDH tarafından bile paylaşılabilir.
Hakkında yazı yazdıklarımla ilgili tüm paylaştığımız içerikleri muhataplarına her zaman illettik. Varsa kullanmak istedikleri cevap haklarını kullanabileceklerini de her zaman söyledik. Onların olası cevaplarını dahi yayınlayacağımızı özellikle onlara da belirttim.
Kısacası sizlerle veya şahsi çıkarlarınız için bile savunabildiğiniz şahıslarla benim aramda kocaman bir fark var. O bariz farkın en önemli yanı ise şudur; ben onlar gibi zalim ve namert asla olmadım. Onlar, insanları en zor zamanlarında bile güçsüz diye tehdit edecek kadar namerttiler. Onlar, insanların yazı yazmasını, düşüncelerini ifade etmelerini hatta yorum bile yazmalarını engelleyecek, yorumları-yazılanları da sildirecek kadar zalimdirler. O yüzden yazdıklarım içerisinde sektördeki o namert zalimlerin karşısında onların hak etmemiş olduğu hiçbir cümleyi kuramadığımı düşünüyorum.
Saygılarımla
Tolgahan Gülyiyen
KONUYLA İLGİLİ OLABİLECEK OLAN BAĞLANTILAR
PİYASADAN SİLİNİR GİDERSİN TEHDİDİ
KAMUOYU NEZDİNDE SUÇ DUYURUSU-METİN-1
R.İ. DİPLOMA DOLANDIRICILIĞI VE EMEK HIRSIZLIĞI
