YURT DIŞINA GİTMEYİ ÇOK İSTEMİŞ OLAN AMA BİR TÜRLÜ GİDEMEMİŞ OLAN RAFET!
20 YAŞINDA DİPLOMA DOLANDIRICILIĞI VE EMEK HIRSIZLIĞI YAPMIŞ OLARAK ŞAMPİYONLAR LİGİNE ALINMAMIŞ OLAN RAFET!
Emek Hırsızı ve Diploma Dolandırıcısı Rafet İnce,
İnstagramda nöbet nasıl gidiyor! 6’ıncı instagram hesabını bu gece açsak mı diyorum? Sen ne diyorsun…İnstagram şikâyet butonuna ya da sizin için diğer adı olan panik butonuna basmaya yine hazır mısınız?
Bu arada Türkiye’de aşçılık sektöründe çok uzun yıllardan beri haberler yayınlayan bir internet sitesi var. Her ne kadar çoğu kez bilgi sahibi olmadan içerikler kopyalayıp yayınlasalar da ve o içerikleri doğru zannederek savunabilseler de uzun yıllardır sektördekilerin çıktığı ilk vitrinlerden biridir. Senin de yer aldığın vitrinlerden…
Senin de bildiğin o vitrinde bazı yazılarımı övgü dolu cümlelerle yayınlamışlar hatta sonradan da silmişlerdir. Niye önce yayınlayıp sonradan ise niye silmiş olduklarını onlara sormak lazım. Bizler onlara yazılarımı sosyal medyadan alıp şahsıma övgüler düzerek ne yayınlamalarını ne de silmelerini söyledik.
Her zaman öncelikle konuşulmamış ve yazılmamış gerçekleri yazmak gerekli diye düşünüyorum. Aksi bilimsel olarak ispatlanana kadar da doğru olan konuları yazıp söylemeyecek olsam, her hafta benim mesleki konularda yazacağım yazıları da yayınlamak istemişlerdir. Ama doğruları yazmayacaksam benim yazı yazıyor olmamın ne anlamı ne de gereği var! Eğer doğruları yazmayacaksam o cübbeyi niye giydim?!
Sonraları o haber sitesiyle karşılıklı atışmalarımız da oldu. Bir konuyu özellikle çarpıtmışlardı. Eminim o konu Mengenli hemşerilerimin kulaklarına gittiği gibi senin de kulaklarına gelmiştir. Yoğurdunuz ekşidiğini hatta bozulup koktuğunu bilmeyen kalmadı diye onlara da dedim. Buna rağmen o haber sitesinin sahibiyle çok sonraları uzunca bir konuşmam olmuştu. Rafet, senin 20 yaşında kendi deyiminle fakülte mezunu olduğunu içeren sözde başarı hikayenin iç yüzünü yüzeysel olarak bile olsa ona da anlatmıştım. Beni ne kadar anladı veya ne kadar anlamadı ya da anlamamazlıktan mı geldi bilmiyorum. Ama ona anlattıklarımdan sonra senin bir ara Amerika dahil yurt dışına gitmeyi çok istediğini ancak bir türlü gidememiş olduğunu bana söyledi. Ben bu konuyu da yazarak anlatıyorum. Diğer yazılarımda da olduğu gibi bu yazımın içindekilerin bir kısmını, birazını ya da tamamını anlayabilmek tamamen okuyanların ya da bunları sesli olarak dinleyecek olanların zekâ kapasitelerine bağlıdır.
Rafet,
Akıl var, mantık var. Var dimi! Var… O halde çok okumaya çalışıp çok düşünün…
Yıllar önce senin o özgeçmişinde yazanlar içerisinde neyin doğru olduğunu neyin palavra olduğunu senin gitmeyi çok istemiş olduğun ülkelerdekiler anlayamaz mı zannediyorsun.
Sen o palavralarını sektörde üyesi olduğun şebekenin de yardımıyla 20 yaşından beri yurt içinde bir şekilde tutturdun… O palavraları senin de içinde olduğun şebekenin yardımıyla ulusal basın aracılığıyla bile insanlara öyle ya da böyle yutturdun. Gitmek istediğin yerlerdekilere o palavraları yutturabileceğini mi zannettin…?!
Senin gibiler için yurt içinde güya ‘dünyaca tanınmış’ ifadelerini kullanıyorlarmış. Komik… Hem komik hem de trajikomik…
Benim yazmakta olduklarım senin mutfak sanatları literatüründe ilk olan ama henüz daha yayınlanmamış gerçek kitabının asıl konularını içermektedir. Yurt içindekiler bunları ya bilmiyorlar ya da bilerek ve isteyerek tüm bunları görmemezlikten, bilmemezlikten geliyorlar. Böyle yaparak her halükârda yıllardır mutfağımıza yani Türk mutfağına zararlar verdiniz.
Sizin gibileri dünyada kim tanıyor ve nasıl tanıyor? Bu yazdıklarımı neden İngilizce olarak henüz yazmıyorum diye hiç düşünüyor musunuz Rafet?!
Televizyona veya ulusal basına çıkartılmayı ya da gerçeklere neredeyse hiç değinmeyen kitaplarla bir yerlerde pazarlanmayı bizdekiler dünyaca tanınmış olmak zannediyorlar… Sizin gibilerin tenezzül ettikleri illegal emek gaspına dünyaca tanınmış şefler tenezzül etseydi ve bizlerde o illegal konuları sosyal medyada paylaşsaydık sizce ne olurdu?! Sizler hiç bunları da düşündünüz mü?!
Uzun yıllar önce gitmeyi çok istemiş olduğun ülkelerde bulunanlar ne yapsın senin gibi 20 yaşında emek hırsızlığına ve diploma dolandırıcılığına tenezzül etmiş birini Rafet…
Şampiyonlar liginde emek hırsızlarına veya dolandırıcılara yer verildiğini ne zaman gördün Rafet? Yanlışlıkla hata ile bile olsa, senin gibi birine o ligde yer verseler ve sıradan biri de bu konuyu sosyal medyada paylaşsa; o diploma dolandırıcısını ya da emek hırsızını şampiyonalar liginde tutarlar mı Rafet!?
Sen 20 yaşında hiç olmayan bir okuldan yani Le Cordon Bleu Lizbon’un sözde güzel sanatlar fakültesinden mezun olduğun yalanıyla Ronaldo ya da Messi olduydun da seni Madrid, Barselona o yaşta kabul mü etmedi…! Veya senin gitmeyi çok istemiş olduğun ülkeler sendeki beceriyi ya da mesleği daha sen 20 yaşındayken anlayamadılar da seni kabul mü etmediler Rafet!
Sen Messi veya Ronaldo’nun doping yaparak, sahtekarlık yaparak, diploma dolandırıcılığı yaparak şampiyonlar liginde ya da en iyilerin olduğu yerlerde maç oynayabildiğine hiç şahit oldun mu Rafet?
Doping yaparak veya sahtekarlık yaparak isim yapanlar Messi ya da Ronaldo bile olsalar Sen Jose Mourinho’nun onlara forma şansı verebileceğine hiç inanır mısın Rafet!?
Diyelim ki onların bu dolandırıcılığı bilinmesine rağmen Jose Mourinho da onlara forma şansı verecek olsa ve sonra da bir şekilde bu illegal haksızlık ortaya çıksa; Jose dahil bu olayda dahili bulunanların o görevlerde kalabileceğine kim inanır?! Bu dolandırıcılıkta dahili olanların hak ettikleri cezaları almayacak olmalarına sizler inanır mısın Rafet?
Akıl, mantık, vicdan ve adalet varsa inanmazsın…
Şu hâlde geçmişte yurt dışına gitmeyi çok istediğini ama bir türlü gidememiş olduğunu etrafındakilere anlatmış olarak bir nevi üzüleceğine, neden seni kabul etmemiş olabilecekleri üzerine de düşünmelisin. Etrafındakilere de neden çok gitmek istemiş olmana rağmen aslında neden seni kabul etmemiş olduklarının gerçek nedenlerinin neler olabileceğini anlatmalısın Rafet…
Sence seni kabul etmemiş olmalarının ihtimalleri nelerdir? Sence bu nedenler arasında 20 yaşından beri senin bir diploma dolandırıcısı ve emek hırsızı oluyor olman var mıdır Rafet!…
Üzülme! Sen ve senin gibi olanlar kendinize yakışanı yaptınız…Yaptığınızın da yanınıza kalacağını düşünüyorsunuz. Elbette bunu düşünmeniz için kendinize göre nedenleriniz yani güvendiğiniz faniler de yok değil.
Sayıları az olan ama alanında gerçekten itibar edebileceğimiz uzmanlarımızın da dediği gibi: Mutfak bir bilimdir. Ben de bu sözün üzerine diyorum ki: Eğer mutfak ve mutfak sanatı bir bilimse, o bilimi gerçek anlamda temsil edenler de mutfak sanatının bilim insanlarıdır.
O zaman şunları da diyebiliriz: Bilimsel olarak yanlış kabul edilen yöntemlerle diploma dolandırıcılığına ve emek hırsızlığına tenezzül etmiş olanlara aramızda asla yer olamaz.
Bilime ters düşenleri ya da bilimsel olarak yanlış olanları onaylayanlara da bilimsel anlamda hiçbir unvan verilemez. Bilime ters düşerek tüm bunları yapanların ağızlarının içine şahsi menfaatleri için düşenlere öğretmen bile denilemez.
Bu yazımda herkesin anlayabileceği şekilde futbol üzerinden örnekler verdim. Bunu bilhassa toplumumuzda futbolu sevmekte olan herkesin konuyu rahatça anlayabilmesi için tercih ettim. Görselde de o resimlerle birlikte şampiyonalar ligi marşının kullanılmasını istedim. Belirtmek isterim ki, futbolu eskisi gibi seven biri değilim.
Bir takım tutup o takım için saatlerce bağırmak, yine o takım için tezahürat yaparak ekran başından bile olsa maç izlemek gibi şeyleri ciddi olarak düşünmeye başlayınca;
Üstelik burada kazananların gerçekten kimler olduğunu da ciddi ciddi düşününce;
Birçoğunun kitleler halinde sevebildiği oyunlar dahil futbol da bana çok saçma ve çok anlamsız geldi. O günden sonra futbol benim için anlamsızlaştı. Ama yine de insanların bazı konuları anlayabilmesi için örneklerin verilebileceği bir oyunudur. Zaten bu nedenden ötürü bu yazımdaki örnekleri futbol üzerinden anlatmayı tercih ettim.