ANLAMINI BİLMEDİĞİNİZ O AKADEMİSYEN CÜBBELERİNİ NASIL GİYEBİLİYORSUNUZ
Meyve veren ağaççılar nerelerdesiniz? Ben Ankara’dayım siz neredesiniz! Bakın yurt dışından DEĞİL, Ankara’dan yazıyorum. Şimdi niye arkadaşlarımın gruplardaki o paylaşımlarına yorum yazmıyorsunuz!
Geçen yıl yaptığımız haberlere yorumlar yazıp da meyve veren ağaçlardan bahsetmişsiniz. Şimdi niye meyve ya da ağaç demiyorsunuz?
Hak ederek bir okul okuyup iş bulabilmek için insanların analarından emdikleri süt burunlarından geliyor. Kendileri ayrı çile çekiyor, aileleri ayrı çileler çekiyor. Kimileri o süreçlerde intihar bile edebiliyor! Ne için? Alın terleri ve namuslarıyla hak edip bir şeyler kazanabilmek için!…
Kör cahiller ise insanların haklarını gasp edenleri meyve veren ağaç olarak niteliyormuş… Benim şahsi reklamımı yaptığımı bile söylüyormuşsunuz! Bunu söyleyenlere diyorum: Sizin İQ düzeyiniz kaç? Sizlerin İQ düzeyi bir koli yumurtanın güncel fiyatından yüksek mi? Şahsi reklamını yapacak olanlar TMDH’nin ve benim yaptıklarımı yaparlar mı? Herkesi kendiniz gibi zannediyorsunuz! Sizin gibiler eğer geri zekalı olmasaydı şunu düşünürdü: “Hiç olmayan bir okulun ismiyle 20 yaşından beri şahsi reklamını yapmış olarak piyasa dediğimiz bu sektörde isim yapmış olan zübükler için şahsi reklamları peşinde demiyoruz da yıllarca dolandırıcılıkla şahsi reklam yapmış olanı ifşa etmiş olana reklam yapıyor diyoruz!” Ama sizde bu zeka yok işte!
Yıllarca şahsi reklamını hiç olmayan hayali bir okul ismiyle Le Cordon Bleu ismini kullanarak ulusal basın aracılığı ile haksız şekilde yapan kim? Ben değilim. O halde siz hangi zeka ile dolandırıcıya değil de bana reklam yapıyor diyorsunuz! Ben mi yıllarca ulusal basında hiç olmayan diploma ile boy gösterdim? Ben mi o okulun sahte logosuyla sahte şef ceketi diktirip reklam yaptım? Kim yaptıysa ona niye iki çift laf etmiyorsunuz? Bu kadar da kör cahil olunmaz…
Sahte diplomalarla şahsi reklamını 20 yaşından beri yapanlar meyve ağacı olacaklar ama bu dolandırıcılığı yazıp gerçekleri konuşanlar şahsi reklam peşinde olacak! Açık konuşuyorum: Bu ahmaklık değil de nedir? Bu geri zekalılık değil de nedir?
Çok merak ediyorum. Sektörde ve okullarımızda görev yürütürken gerçekten hakkaniyetli gözükmekte olan bazılarının vicdanları nerede?… Çıkarlarınız neredeyse vicdanlarınız da orada mı? O zaman niye o unvanları taşıyorsunuz? Böylelerini üniversitelerimize sokmaktan hiç mi utanıp sıkılmıyorsunuz? Bunları o üniversitelere sokup “nasıl başarılı olunur, kişisel gelişim” konularında seminerler verdirip nasıl akademisyen cübbesi giyebiliyorsunuz? Bunlara ses çıkartmayıp susarak o unvanları nasıl taşıyorsunuz? Anlamını bilmediğiniz o cübbeleri nasıl giyebiliyorsunuz? Ben o cübbeyi sadece resim çektirmek için giymediğim için bunları yazıyorum. O yüzden benim yazı ve çalışmalarımda sadece mesleğimizle ilgili gerçekler yer alıyor.