Gençlere değer verin, onları dinleyin ve konuşmalarına da izin verin…

Özellikle okullarınızdaki mevcut eğitim müfredatınızı en yüksek ortalamalar ile bitirebilmeyi başaran gençlerin 2 dakika da olsa veya tek cümleyle bile olsa; o mezuniyet törenlerinizde konuşmalarına müsade ediniz.

O başarılı gençlerin konuşmalarını ceplerinde, heveslerini de kursaklarında bırakmayınız. Çünkü onlar orada o kürsülerden konuşmayı hepinizden çok daha fazla hak etmişlerdir.

Bazı yüksekokullarda veya bazı üniversitelerde bulamadığımız ama liselerde hatta ortaokul düzeyinde dahi gençlerimize bu fırsatları vermekte olan çok değerli eğitimcilerimiz var.

En azından lise veya ortaokullarda uygulanabilen mezuniyet törenlerini başarılı gençlerimize sunun. Bu onların hakkıdır. Sizler bunu sunmakla bizim gibi insanlara bir iyilik yapmış olmayacaksınız. Sizler bunu yerine getirmiş olmakla sadece başarılı insanlara ve asıl dinlenmesi gereken insanlara haklarını teslim etmiş olacaksınız.

Bana kızabilirsiniz. Ancak bu konu benim gözümde kişiselleştirilecek bir konu zaten değildir. Haklıya hakkının verilmesiyle ilgili bir konudur. Düşüncelerim sadece sizlere veya bu düşüncelerimi iletecek olduklarınıza yönelik de değildir.

Türkiye genelinde mesleğimizle ilgili eğitim öğretim veren tüm ilgililere de bunları okumalarını ve düşünmelerini öneriyorum.

Geçmişte bu konularda içimizde bırakılmış olan ukdelerin nedenlerini geçte olsa dile getirmeye çalıştım.

Bunları birgün yazacağımı biliyordum ama sizler bunları yazacak olduğumu bilmiyordunuz. İşte o gün, bugündü. Artık öğrendiniz.

Türk mutfağına dünya genelinde bir şeyler kazandırmak istiyorsak bazı şeylerin çok daha ince düşünülmesi gerektiğini herkese anlatmaya çalıştım.

Murat Bardakçı’nın yazmış olduğu Atatürk’ün Mutfağı kitabını alıp okuyunuz. Orada bu söylediklerimle ilgili çok önemli bağlantılar bulacaksınız.

İsteyenler istediği gibi yine bana kızmakta da özgürdür. Ne de olsa hep çok soru sordum, hep çok düşündüm. Bazı eğitimcilerin hiç sevmediği bir öğrenci tipiydim. Ancak bir insanın zekasını söyledikleri değil, sordukları gösterirmiş. Bu yüzden o eğitimciler de kendi sormaları gereken soruları kendileri sorsunlar…

Bazı öğretmenlerim bana ne kadar kızarlarsa kızsınlar hiç önemli değil. Çünkü o kızgınlıklar Tolgahan Gülyiyen’in mevcut eğitim sisteminizin veya müfredatınızın en başarılı öğrencisi olarak genel birincisi olduğunu da asla değiştirmeyecektir.

Varsa düşüncelerime olan eleştirileriniz bu konularda da yazacaklarınızı internet sitemizde yayınlatmaktan çok büyük mutluluk duyacağım.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Didim Meslek Yüksekokulu #adnanmenderesüniversitesi