Bu yazı, Sayın Tolgahan Gülyiyen'in sosyal medya hesabından alınmıştır.

YURT DIŞINDAN ÇAĞIRSALAR YA DA DONANIMINIZ OLSA HEPİNİZ ÖNDE KOŞARSINIZ, SAHTE MİLLİYETÇİLER SİZİ

MADEM HAKİM DE YARGIÇTA SİZSİNİZ NİYE MAHKEMEYE GİTMİYORSUNUZ

Aşçılık sektöründe dernekler ve federasyonlar kisvesi altında faaliyet gösteren suç örgütleri ve çeteler hepinize söylüyorum.tolgahangulyiyen1453-1923.png

Sizin gibilerin anlayacağı üslupla yazıyor ve söylüyorum. Bunun da altını çizmekte fayda vardır.

İyi Dinleyin! Ya da Okuyabiliyorsanız İyi Okuyun!

Topunuz terörist tarikatların etekleri altına saklanacak kadar acizsiniz!

Aslında bazı faaliyetleriniz incelendiğinde insanları ima ile veya doğrudan tehdit ettiğiniz o terörist tarikatlardan da hiç farkınız yok. O teröristler, çeteler ve mafyalar da sizin gibi tehditle, baskıyla bazı işlerini yürütürler.

Türk mutfağının çıkarları için tüm dünyada fikir belirten insanları kapalı kapılar ardında tehdit edip, haklarında bilgi sahibi olmadıklarınıza ima yoluyla veya açık olarak iftiralar atmaktan hiç utanmayan mesleğin kıskanç yüz karalarısınız.

Değerlerimizi kendinize şemsiye yapıp, toplum önünde sanki bir çizginiz varmış gibi gözüküyorsunuz ama Türk mutfağına en çok sizin gibiler zarar verdi hatta ihanet etti…

Özünüzde değerlerimizden haberleri dahi olmayan aslında yabancı sevici özenti cahillersiniz…

Açık konuşuyorum: Sizler hem cahilsiniz hem de ulaşamadığınız ama çok sevdiğiniz yabancı memleketlerde Türk Mutfağını temsil ederek mesleğimizi yapanları kıskanan ahmaklarsınız.

Sahte milliyetçiler sizi… Yurt dışından çağırsalar ya da donanımınız olsa da gidebilseniz alayınız en önde koşarsınız. Ama toplum önünde hamaset yapıp, cahil palavralarınızı sizin gibi cahil insanlara anlatırsınız. Zaten sizin gibileri de kendiniz gibi olan süzme cahiller alkışlıyor.

Türk mutfağına yurt içinde zerre katkınız olmadığı gibi anca kendi cebinizi düşünürsünüz. Yurt dışında Türk Mutfağı için çalışanlar, Türk mutfağını tüm dünyada temsil edenler, onlar birçoğunuzun göremediklerini de görebiliyorlar. Hatta Türk mutfağının çıkarlarını birçoğunuzdan çok daha iyi anlayabiliyorlar. Ama at gözlükleri ile dolaşan sizlerin o önemli konular işlerinize gelmediği için, bu insanları dahi sindirip, asılsız iftira ve imalarda bulunuyorsunuz.

Yaşınızı almışsınız ama başka hiçbir meziyet alamamışsınız. Hatta birçoğunuzun zekâsı günümüz çocuklarından bile düşük…

Madem hâkim de yargıçta sizsiniz ve madem ima yoluyla iddia ettiklerinizle ilgili bilgi sahibisiniz niye mahkemeye gitmiyorsunuz da insanlara baskı ve tehditler yapıyorsunuz?

İşinize gelmeyenler ve kıskandıklarınız hakkında niye asılsız iftira, algı ve yaftalama çabası içerisine giriyorsunuz?

Herkesi o şekilde sindirebilirsiniz ama Tolgahan Gülyiyen’i asla sindirmezsiniz. Tolgahan Gülyiyen’in geriye baktığında çekineceği hiçbir şey yok.

Ama sizin gibiler geriye baktığında hayatlarının pisliklerle dolu olduğunu çok iyi biliyor. Bir de kendinize hiç bakmadan, kendinizden hiç utanmadan, hiç sıkılmadan Türk mutfağına faydalı insanlar fikirlerini belirtmesinler diye ima yollu tehditler yapıyorsunuz.

Hukuksuzsunuz, kıskaçsınız ve meziyetsizsiniz!

Yaşlarınızdan utanın desem, neylerden utanıyorsunuz ki yaşlarınızdan utanasınız…

Şimdiye kadar yazmış olduklarımızın yanına, yazmamış olduklarımızın adlarını da delilleriyle yazıp bunları da rezil edelim desem: Zaten rezilsiniz daha ne kadar rezil olabilirsiniz ki? Diye soruyor ve düşünüyorum. Sonra da diyorum ki bu reziller yine pişkin pişkin utanmadan gezerler…Çünkü karakterleri buna müsait diyorum.

Ama yine de gençlerimiz ne olduğunuzu iyi bilsin diye yazıyorum. Türk mutfağının başına gelip gelebilecek en büyük talihsizlik sizin gibilerdir. Bu sözümü de yazın bir köşeye…

Şundan emin olunuz: Toplum önünde, televizyon, gazete veya dergilerde ‘biz şöyle şefiz, böyle ustayız’ diye kendi adamlarınıza kendi hakkınızda yazılar yazdırtıyor olmanız; sizin adam gibi adam olduğunuzu göstermez, hele mesleğimizde usta olduğunuzu hiç göstermez.

Bazılarınızın iki yumurta kırıp omlet bile yapamadığı aşikâr… Girip mutfaklarda alın terinizle kaç yıl çalışabildiniz? Sözde kariyerinizin kaç yılını ofislerde oturarak geçirdiniz?

Yurt dışında Türk Mutfağı için çalışanlara sorun bakalım ofislerinde ne kadar oturuyorlarmış…

Kıskanarak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaftalamaya çalıştığınız insanlarımıza, gerçek ustalara sorun bakalım; meslekte usta olana kadar kaç yıl mutfaklarda fiilen çalışmışlar…

Bulunduğunuz yerlerde nasıl yer aldığınız dahil, esasen hiçbir meşruiyeti olmayan isim ve unvanlarınızın iç yüzü hakkındaki gerçekleri bilenler çok iyi biliyor. Onlar sizin gibilere yazılması gerekenleri gerektiği gibi yazamıyorlar ama ben hak etmiş olduğunuz gibi yazıyorum. Ankara’dan yazıyorum.

İnsanları işinize geldiği ve kıskandığınız için tehdit edeceğinize elinizde bilgi ve belgeleriniz varsa gidin mahkemeye başvurun. Niye mahkemeye başvurmuyorsunuz da tehdit ve imalarda bulunuyorsunuz?

Ama yok! Peki ne yaparsınız siz?

Derneklerin ve Federasyonların sözde başkanısınız ya kendinizi de Mahkeme başkanı zannedersiniz. Mahkemelere gideceğinize bunun yerine hukuksuz işlere başvurursunuz. Türk Mutfağını ve değerlerimizi kendinize kalkan-şemsiye yapıyorsunuz. Aslında sizin gibi mesleğimizin yüz karaları, insanlarımızı ve meslektaşlarımızı hukuksuz şekilde baskılayıp, sindirip korkutarak susturmak için çalışır…

Türk mutfağı için çalışıyorlarmış…Buna kimler mi inanır?

Ancak İQ düzeyleri bir koli yumurtanın fiyatından bile düşük olan geri zekalı ahmaklar inanır…

Son olarak, daha önce de dediğim gibi tekrar altını kalın kalemle çize çize belirteyim: Ben hala Ankara’dayım…İstediğim kadar da burada kalacağım.

logo-tolgahan.jpg

HABER BAÄžLANTISI-1

KONU Ä°LE Ä°LGÄ°LÄ° OLAN BAZI BAÄžLANTILAR

logologo3wtca1logo tolgahanzg logo