GENÇLERİMİZ VE TÜRK MUTFAK KÜLTÜRÜNÜN YOZLAŞTIRILMASI HAKKINDA
Atatürk’ün Mücadelesinden Türk Aşçılarına Düşen Ders Nedir?
Uzun yıllardır mutfak sanatları alanında birçok konuyu dile getirmekteyim. Sayın İlber Ortaylı’nın sözlerinde yer alan meseleleri de uzun yıllar önce ‘Türk Mutfak Kültürü’ açısından dile getirerek yazmışımdır. Bu konularda söylediklerimizi genel anlamda sayın İlber Ortaylı da ifade etmiş. Kendisinin bu sözleri1 uzun yıllardır verdiğimiz mücadeleleri ve toplumumuza mutfak sanatları alanında anlatmaya çalıştığımız meseleleri de özetler nitelikte olmuş.
Elbette bir tarihçinin sözlerini mutfak sanatları alanında yorumlayabilmek herkesin harcı değildir. Bu konularda gereksiz mütevazilik ancak belli seviyedeki cahillerin işlerine gelir. O yüzden birazdan aşağıda yazacağım cümlelerimi her ne kadar Sayın İlber Ortaylı’nın videosunda genel olarak ifade ettikleri üzerinden yola çıkarak yazıp, bunları mutfak kültürümüz açısından değerlendirecek de olsam; uzun yıllardan beri yazılarımı okuyanlar, bu meselelere çok eskiden beri değinmiş olduğumun zaten bilincindedirler. Bunun bilincinde olmayanlar ise fikir edinmeden önce, zahmet edip yıllar evvel yapmış olduğum çalışmaları araştırırlarsa ne demek istediğimi anlayacaklardır.
Şimdi genç Türk aşçılarımıza videoda yer alan sayın İlber Ortaylı’nın sözlerini bir de aşağıda kaleme alacağım şekilde okumalarını tavsiye ediyorum.
Bugünkü Türkiye’de Türk Mutfağı için çalıştığını iddia edenlerin birçoğu uzun yıllardır süre geldiği gibi halen ulusal mutfak kültürümüzü yozlaştırmaya devam etmektedir.
Bugünkü Türkiye’de Türk Mutfağı için çalıştığı söylenenlerin birçoğu Türk mutfağının istikbali olan genç aşçılarımızı yanlış yönlendirmeye ve onları öz kültürümüzden uzaklaştıracak özentiliği etraflarına aşılamaya da devam etmektedir.
Bugünkü Türkiye’de kendi kültürel değerlerine sahip çıkmak isteyecek olan genç Türk Aşçıları ne yazık ki içerideki kötülüklerle, içerideki engellerle yabancılaştırılmak pahasına bile olsa mücadele etmek zorundadır.
Bugünkü Türkiye'de gençlik, devlete, millete ve sahip olması gereken öz kültürel değerleriyle birlikte kendi mutfak kültürüne yabancılaştırılmaktadır. Bunu şuursuzca yapan kitleler mevcuttur. Bu kitleler belirli aşçılık dernekleri ve federasyonları içerisinde de yer almaktadır. Bunlar, pekâlâ dışarıdan da planlı olarak kendi mutfak kültürümüzü yozlaştırmaya yönelik olacak şekilde; gençlerimizi de yabancı mutfaklara yöneltecek bir propagandanın parçası haline gelmiş olaraktan içerideki belli taşeron kesimlere ihale edilmiştir.
Uzun yıllardır Türk Mutfak Kültürünü yozlaştırmaya devam edenlerin birçoğu kendi mutfak kültürümüzden ve sahip olduğumuz öz değerlerimizden bizleri uzaklaştırmak için her türlü özentilikle birlikte çağın popülist yaklaşımlarının peşinden giderek, arkalarından da gençlerimizi sürükleyebilmektedir. Bunlara karşı hop demek ve bu kültür, bu değerler benim diyerek bizim olana sahip çıkabilmek çok önemlidir. Bunu yapabiliyor muyuz?
Olumsuz şartlar altında genç insanlarımızın etrafına bakarak yabancılaştığını düşünüp kıtayı terk etmesi doğru değil. Hiç değilse savunduğumuz değerlerimizi birtakım cahil ve soyguncu insanların elinde soyulmaktan, tabiatının kurutulmasından, tahrip edilmesinden kurtarmamız lazım.
Tolgahan Gülyiyen
Dünya Türk Mutfağı Akademisi – Türk Mutfağı Diriliş Hareketi
Kurucu Genel Başkanı
KONUYLA İLGİLİ OLABİLECEK OLAN BAĞLANTILAR
Ek Dosyaları İndir
- ATATÜRK’ÜN MÜCADELESİNDEN TÜRK AŞÇILARINA DÜŞEN DERS NEDİR? (613 İndirmeler)