EY GENÇ TÜRK AŞÇISI !

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nden Türk Aşçılarına Düşen Ders Nedir? Ne Olmalıdır?

tolgahangulyiyen1453-1923.png

 

Gençliğe Hitabe, Atatürk’ün Nutuk adlı eserinin sonunda "Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet" başlıklı bölümde yer alır.

Mustafa Kemal Atatürk tarafından 20 Ekim 1927 günü söylenen ve Türk gençliğine hitap eden metindir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk mutfak kültürü için vermiş olduğu bazı mesajları onun gençliğe hitabesinde de yer almaktadır. Ancak onun bu mesajları çeşitli meslek kollarında çalışmakta olanlar tarafından yine mesleklerini ya da sanatlarını ilgilendirebilecek hususlarda elbette doğrudan asla anlaşılamaz.

Mustafa Kemal Atatürk’ün mesajlarını Türk Mutfak Sanatları açısından anlayabilen dünyada kaç kişi var? Bu konularda gereğinden fazla mütevazi olamayacağımı da özellikle belirtmek zorundayım. Onun mesajlarını ve tarihimizdeki önemli konuların anlamlarını Türk Mutfak Sanatları alanında herkesin anlayabileceği şekilde tercüme eden birisi elbette var. Ve içinde bulunduğumuz çağda yeryüzünde yaşamakta olan o kişiyi, çoğunuz geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de görmezden gelmek, hatta yok saymak isteyeceksinizdir. Ancak yeryüzünde her nerede olurlarsa olsunlar, hangi alanda çalışmalar yaparlarsa yapsınlar, Mustafa Kemal Atatürk’leri asla görmezden gelemezsiniz.

Mustafa Kemal Atatürk’leri asla yokta sayamazsınız. Çünkü Mustafa Kemal’ler görmezden gelinemeyecek derecede, yok sayılamayacak mahiyette etraflarını bir güneş gibi aydınlatırlar.

Bu vesileyle bunu da kesin olarak bir kez daha herkes için belirtmek isterim.

Tüm bunlara ek olarak Atatürk’ün o mesajlarını Türk Mutfak Sanatları alanında görebilmek için çok zorlu süreçlerden de azimle, kararlılıkla, başarıyla geçebilmiş olmakta gerekir. Bunu başarmış olarak çok önemli bir mertebeye erişebilmiş olmak demek; yaptıkları sanatlarında ve mesleklerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mesajlarını anlayabilmek anlamına gelir. Ancak ve ancak zorluklarla, acılarla ve sıkıntılarla dolu süreçlerden geçerek, gerekli mücadeleleri verdikten sonra sözünü etmekte olduğum mertebeye erişebilenler; bazı hakikatleri Türk mutfak kültürü açısından da görebilirler. Sadece sözünü ettiğim mertebeye ulaşabilenler Atatürk'ün Türk mutfağı için vermiş olduğu mesajlarını, onun Türk mutfağı için neler söylemekte olduğunu, yine onun sözlerinden çıkartabilmiş olarak anlayabilirler. Bahsini ettiğim zorlu süreçlerden geçmeyenler, geçemeyenler ya da o mertebeye erişemeyenler ise asla üzülmesinler. Çünkü Atatürk’ün Türk mutfağı için verdiği mesajlarını eğer okuyabilirlerse, onların da anlayabileceği şekilde tüm insanlık için tercüme eden biri elbette olur. İşte tamda bu yüzden içinde bulunduğumuz yüzyılda Mustafa Kemal Atatürk’ün mesajlarını; Türk mutfağı ve Türk aşçıları için tüm dünya insanlığının anlayabileceği şekilde tercüme etmekten ötürü bahtiyarım.

Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde yer alan mesajlarını Türk Mutfak Sanatları için uzun yıllar önce tercüme etmiştim. Ancak daha önce belirtmiş olduğum nedenlerden ötürü dünya insanları ile paylaşamamıştım. Onun Türk gençliğine seslendiği hitabesinde yer alan çok önemli mesajlarının Türk Mutfak Sanatları için olan tercümesini ise; gelecekte ulusal mutfak kültürümüz için çalışacak olan genç Türk aşçılarıyla 20 Ekim 2027 tarihi yerine 19 Mayıs 2022 tarihi itibariyle, yani bugün paylaşmak istiyorum.

Mustafa Kemal Atatürk, emanetini biz gençlere teslim etmeden önce şöyle diyordu;

“Saygıdeğer Efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve gelecekteki evlâtlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem kendimi bahtiyar sayacağım.

Efendiler, bu nutkumla, millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.

Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.

Bu sonucu, Türk gençliğine emanet ediyorum.”

-Gazi Mustafa Kemal Atatürk 

Bugün taşıdığım emaneti gençlerimize, yani Türk mutfağını gelecekte temsil edecek olanlara teslim ederken şunları söylemek istiyorum:

Saygıdeğer Efendiler,

Mustafa Kemal Atatürk’ten teslim aldığım emanetleri mutfak sanatları alanında Türk mutfak kültürünün istikbali için büyük bir onurla taşıyıp, gerektiği gibi tertemiz şekilde onları muhafaza ederek yıllarca korudum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından doğrudan şahsıma iletilen ve onun Türk gençlerine bırakmış olduğu emanetleri de sembolize etmekte olan hitabesini ulusal mutfak kültürümüzün tüm dünyadaki yüksek çıkarları doğrultusunda, 20 Ekim 2017 tarihinde Türk Aşçıları için uyarlamış ve genç Türk aşçılarına 20 Ekim 2027 tarihinde iletilmesi için arşivlemiştim. 

Ulusal mutfak kültürümüz için çalışıp çabalayan tüm dünyadaki genç Türk aşçılarına bu hitabenin 20 Ekim 2027 tarihinden önce, yani tam olarak 19 Mayıs 2022 tarihinde iletilmesini ve yine 20 Ekim 2027 tarihli olarak paylaşılıp dünyaya ilan edilmesini uygun gördüm. 

Uzun yıllardan beri Türk mutfağı davamız için engelleri aşarak türlü sıkıntıların, zorlukların üstesinden gelebilmek için büyük mücadeleler verdik. Gerek Zeki Gülyiyen’in ödemiş olduğu ağır bedellerden sonra, gerekse şahsıma ödetilen ve ödetilmek istenmiş olan bedellerden sonra; bugün elde etmiş olduğumuz sonuç, Türk mutfağının geleceği için son derece önemlidir.

Bu sonucu gelecekte Türk mutfağı için çalışacak olan Türk gençlerine emanet ediyorum.

Anlayanlar farklı dillere de tercüme ederek anlamayanlar için, duyanlar ise duymayanlar için; genç Türk aşçılarına emanet olarak bırakmış olduğum bu hitabeyi ilgili tüm sözlerimle birlikte böylece iletebilir.

Gereğini Bildiririm

Ne Mutlu Türk Mutfağı Diyene!

Tolgahan Gülyiyen

Dünya Türk Mutfağı Akademisi – Türk Mutfağı Diriliş Hareketi

Kurucu Genel Başkanı

seal_of_wtca.pngtmdh_logA.png

Genç Türk Aşçılarına Bıraktığım Emanet

Ey Genç Türk Aşçısı!

Birinci vazifen; Türk mutfağını, Türk yemeklerini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Türk mutfak kültürünün, mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, Türk mutfağını ve onun milli değerlerini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Türk Mutfağının varlığına ve kültürüne kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz Türk milletinin aşçılarının bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün değerleri yozlaştırılmış, bütün yemeklerinin özü değiştirilmiş ve yemek kültürümüzü oluşturan yörelerimizin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde veya haricinde Türk mutfağını temsil ettiklerini söyleyerek iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! Ey Türk istikbalinin genç aşçısı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk mutfağını korumak ve Türk mutfak kültürünü kurtarmaktır! 

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Aşçıbaşı Tolgahan Gülyiyen 

20 Ekim 2027

seal_of_wtca.png

 

ENGLİSH

Declaration by Gazi Mustafa Kemal Atatürk to the Young Turkish Chefs via Head Chef Tolgahan Gülyiyen

Chef Tolgahan Gülyiyen’s Declaration

Tolgahan Gülyiyen’s Address To Young Turkish Chefs

Address to the Young Turkish Chefs

Young Turkish Chef!

Your first duty is forever to preserve and to defend Turkish Cuisine and Turkish Food.

This is the very foundation of Turkish Culinary Culture, your existence and your future.

This foundation is your most precious treasure. In the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure. If one day you are compelled to defend Turkish Cuisine and its national values, you must not tarry to weigh the possibilities and circumstances of the situation before taking up your duty. These possibilities and circumstances may turn out to be extremely unfavourable. Enemies who will attack the existence of Turkish Cuisine and its culture can be the representatives of an unprecedented victory all over the World. All the castles of the chefs and cooks of the Turkish nation may have been captured by force and deception, all their values may have been corrupted and the essence of all local Turkish food may have been changed, and every corner of our regions which create Turkish Cuisine and its culture may have been invaded. More grievous and worse than all these circumstances, those who have power by saying that they represent Turkish cuisine inside or outside of the country may commit negligence, heresy and even treason. These rulers may even unite their personal interests with the political ambitions of the trustees. The nation may be devastated and exhausted in poverty.

Youth of Turkiye's future ! Young Cooks and Young Chefs of Turkiye !

Even in these circumstances, your duty is to protect the Turkish cuisine and save the Turkish cuisine culture!

You will find the strength you need in your noble blood!



Head Chef Tolgahan Gulyiyen
20 October 2027

seal_of_wtca.png

 

Ek Dosyaları İndir

logologo3wtca1logo tolgahanzg logo