Sayın Tolgahan Gülyiyen’in TMDH’nin gündemi dışında kendi açıkladığı bir nedenden ötürü kaleme almış olduğu bir yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Alıntı:1 Mayıs 2021 (“Kaç gündür siftah etmeden dükkân kapatıyorum” yazan esnaf intihar etti. Küçük esnaf Murat Gümüş son olarak 27 Nisan'da yine sosyal medya hesabından iş yerinde kendisine sürekli yardımcı olan tek çocuğu oğluna, "Oğlum bitmiş. Beni af et" şeklinde mesaj yazdı.)
“Boynuzsuz Koyun, Boynuzlu Koyundan Hakkını Alacaktır”
BENCE MÜFTÜNÜN GEREKTİĞİ GİBİ AÇIKLAYAMADIĞI BİR KONU
Yunus Emre o güzel şiirinin kısa bir bölümünde der ki; “Peygamber yerine geçen hocalar, bu halkın başına zahmetli oldu.” Gerçekten de bazıları belki de birçoğu Yunus Emre’nin de dediği gibi pek zahmetli oldular.
Peygamberimiz (S.A.V.) 'Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır' buyurmuştur. Bu önemli sözü bir müftü şöyle yorumlamış: ”Kurbanlık hayvanlarımızın hakkına girmeyelim.” Esasen bir din adamının hatta müftünün bu sözü açıklarken yorumu buysa onu dinleyen insanlar ne yapsın! İşte burada boynuzlu koyuna bir örnekte bu sözü böyle yorumlayan müftüdür. Boynuzsuz koyuna bir örnek ise müftünün vaaz verdikleri ya da mükellef olduklarıdır. Peygamberimizin sözü sadece Kurban Bayramındaki insanlar ile hayvanların birbirlerinden alacakları (boynuz) haklarını işaret etmemektedir.
Peki aslında başka neyi işaret ediyor o kutlu nebinin sözü?
Şunu işaret ediyor: Bazı insanların sahip oldukları karşısında bir kesim diğer insanların elinde olmayanları işaret ediyor. Daha da açacak olursam; zor durumda olan insanların asla sahip olamayacakları ile ilgili olarak hali vakti yerinde olan ve ellerinde nimet, nimetler olanların sorumluluğu olduğuna işaret ediyor.
Bu sözü yorumlarken sadece Kurban Bayramı’yla ilgili Sayın Müftünün yorumladığı gibi yorumlayamayız. Hali vakti her açıdan iyi olanların halleri ile durumları iyi olmayan insanlara karşı hak yükümlülüğü bulunduğunu peygamberimiz (S.A.V.) o sözünde işaret ediyor.
Şu hâlde bir misal daha verecek olursam eli tutmayan ve sağlığı yerinde olmayan boynuzları kırılmış olan (koyunlar)insanlar, eli kolu sağlam, akıl sağlığı yerinde olan boynuzlu (koyunlardan) insanlardan haklarını alacaklardır. Bu biz insanlara öyle ağır bir sorumluluk yüklemektedir ki Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Müftü Lütfi Kocatürk’ün bu sözle ilgili olarak konuya dair insanları açık şekilde gerektiği gibi bilgilendirmediği ve bana göre oldukça eksik açıklaması nasılmış peki? Şöyle: Kaynak: https://www.haberler.com/amp/boynuzsuz-koyun-boynuzlu-koyundan-hakkini-5129045-haberi/
(1 Ekim 2013 Salı 13:03-Havza Müftüsü Lütfi Kocatürk, "Peygamber Efendimiz hadisi şerifinde 'Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır' buyurmuştur. Kurbanlık hayvanlarımızın hakkına girmeyelim" dedi.
Kocatürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurban kesmenin, Allah'a yakın olmak için yerine getirilen bir ibadet olduğunu söyledi. İslam dininde kurban olacak hayvanın ölçütlerinin belirtildiğini anlatan Kocatürk, "Kurbanlık satıcıları ve alıcılar, bu ölçütler içerisinde birbirlerine yalan söylemeden, birbirlerini aldatmadan kurban ibadetinin ruhuna yakışır şekilde alışveriş yapmalı. Dinimizin en önemli emirlerinden biri de temizliktir. İbadetlerimizi temizlik esasları üzerine bina etmeliyiz. Kurbanlık hayvanlarımızın kanını ve parçalarını gelişigüzel atmayalım. Kurbanlarımızın onurunu koruyalım. Ayrıca kurbanlık hayvanlarımıza hem nakil hem de kesim sırasında eziyet etmemeliyiz. Kurbanlarımızı işin ehli uzman kasaplara kestirmeliyiz" diye konuştu. “İhtiyaç sahiplerine doyurucu paylar verelim “Ortak kesilecek kurbanlıklar hakkında da bilgi veren Müftü Kocatürk, şunları kaydetti: “Ortaklar arasında samimiyet ve niyet birliği olmalı. Kurbanlıklar Allah rızası için kesilmeli. Kurban paylaşmaktır. İhtiyaç sahiplerine doyurucu paylar verelim. Her canlının belirli oranlarda hakkı vardır. Kurbanlık hayvanlarımıza eziyet etmeyelim. Zamanı gelince onlar da bizlerden haklarını alacaklar. Unutmayalım ki Peygamber Efendimiz hadisi şerifinde 'Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır' buyurmuştur. Kurbanlık hayvanlarımızın hakkına girmeyelim." – Samsun)
“Kenar-ı Dicle’de Bir Kurt Kapsa Koyunu, Gelir de Adl-i İlahi Sorar Ömer’den Onu,”
Yukarıdaki konuyla birleştirilebilecek olan diğer bir konu;
"Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, gelir de Adl-i İlahi sorar Ömer’den onu," sözünü kimin söylediğinden ziyade ne anlama geldiğini her insan kendi için, vicdan muhasebesi yaparak düşünmelidir. Her açıdan iyi muhasebe edip düşünmeliyiz. Sonrada en basiti olarak sosyal medya üzerinden yaptıklarımız da aklımıza gelmeli. Abartılı riya dolu paylaşımları yapanlar bile kendilerine ufakta olsa bazı konularla ilgili olarak bir pay ya da sorumluluk çıkartmalı diye düşünüyorum.
Kimimizin ne keyfi yaptığı ya da yapmadığı, günün her saati nerede ne yediğimiz ya da yemediğimiz, “O şunu paylaştı. Ben de şunu paylaştım altta kalmadım.” mantığı ile yaptıklarımız bazı insanların dertleri karşısında yukarıdaki müftünün özünü açıklayamadığı meselede bizi boynuzlu koyunun olduğu konuma getirir. Şüphesiz ki boynuzu olanımız boynuzsuz olanlara üstün değildir. Boynuzları olmayanlarda boynuzlular karşısında asla geri ya da eksik değildir.
Boynuzları olmayanlar haklarını er ya da geç boynuzlu olanlarımızdan alacaklar. Bunun ispatı nedir diye delil arayanlar kalp gözleri ile etraflarına bakabilirler.
Bugünde yüz binler göçtü şu yalan dünyadan. Ölümler gerçek olan tek hakikat. Buna karşılık hastalık dedikleri ise o hakikatin karşısında insanların ölüme bahanesidir. Son olarak duyduğumda üzüldüğüm ve bu yazıyı yazmama vesile olan bir haberle ilgili olarak şu alıntıyı paylaşmak istiyorum. Alıntı: (“Kaç gündür siftah etmeden dükkân kapatıyorum” yazan esnaf intihar etti. Küçük esnaf Murat Gümüş son olarak 27 Nisan'da yine sosyal medya hesabından iş yerinde kendisine sürekli yardımcı olan tek çocuğu oğluna, "Oğlum bitmiş. Beni af et" şeklinde mesaj yazdı.)
En Derin Saygı ve Sevgilerimle
Tolgahan Gülyiyen