MUSTAFA KEMAL CEVAP VERİR

Liderimiz Sayın Tolgahan Gülyiyen öğrencilik yıllarında, aynı zamanda staj yaptığı işletmelerde ve sonrasında ise çalışma hayatına başladığı dönemlerdeki anılarından birisine değindi. Bu dönemlerde etrafında bulunan herkes tarafından çok bariz bir şekilde görünüp, anlaşılan ve iyi bilinen çalışma gayreti için, çevredeki bazı arkadaşlarının kendisine ne dediklerini paylaştı.

DEFAATLE DALGA GEÇEREK ŞÖYLE DERLERDİ

“Allah çalışanların ve emek harcayanların emeklerini boşa çıkartıp, zayi etmez. İşte bu yüzden asla küçümsediğimden söylemiyorum. Benim arkadaşların birçoğu, hem öğrencilik zamanımda, hem de staj yaptığım yerlerde defaatle dalga geçerek şöyle derlerdi; -bu kadar da çalışılmaz, inek misin ! Şimdi onların birçoğu farklı yerlerde. Birçoğu mesleksel anlamda takdir edilen, boyunlarına madalya takılan veya başkalarınca kendileri için tayin edilen pozisyonda. Kimisi iyi işletmelerde, kimisi artık meslekte dahi değil. Her ne olursa olsun hiç biri hem mesleksel anlamda, hem de mesleği ilgilendiren diğer tüm konularda tam bağımsız ve özgür değiller. Ben ise bu gün mesleğimizi ilgilendiren her konuda çalışacak kişileri gerektiğinde tayin eden konumdayım. Türk mutfağına gerçekten nelerin, kimlerin nasıl zarar verdiğinin gerçek anlamda anlamış ve analizini yapmış bulunuyoruz. Yine kimlerin, nelerin katkı yaptığını veya yapmaya çalıştığını ancak çeşitli nedenlerle neden geri plana atıldıklarını gerçek manada anlamış ve tespit etmiş bir durumdayız. Tüm bunları çok iyi bilen, ancak türlü sebeplerle dile getirememiş veya getirememekte olanların dahi sesine ses olacak şekilde tam bağımsız, tarafsız bir açıdan mesleğimizi doğrudan ve dolaylı olarak ilgilendiren her konuya bakıyoruz.

Bir gün bizlerinde bir Fransız, bir İtalyan şef gibi, Dünya'nın çeşitli ülkelerinde aranan özel(spesial) Türk şefleri olacağımıza inanıyorum. (Yıl 2009)

 Türk mutfak sanatlarının geçmişini çok iyi bilen ve geleceğini çok iyi öngören tespitleri çok uzun yıllar önce bizzat yapmıştım. Tıpkı 11 yıl öncede yazdığım rapor ve makalelerde olduğu gibi. Tıpkı 11 yıl önceki engellenmek istenmiş olan tüm fikirler ve düşüncelerimizde yanılmadığımız gibi. Tıpkı 11 yıl önce dediğimiz bir çok konuda haklı çıkarak kendimize koyduğumuz hedefleri mesleksel anlamda yerine getirdiğimiz gibi. Tıpkı 11 yıl önce kurduğum şu cümle gibi. "Bir gün bizlerinde bir Fransız, bir İtalyan şef gibi, Dünya'nın çeşitli ülkelerinde aranan özel(spesial) Türk şefleri olacağımıza inanıyorum." İşte bu cümlemin gereğini uzun yıllar önce düşünerek başardığım gibi. Öyle ise her kim çabalamış, çalışmış, okumuş ve okumakta ise onun çalıştığı kendinedir. Demek ki, Allah gerçekten de çalışanların emeklerini boşa çıkarmazmış. Derler ki Mustafa Kemal Atatürk bir gün Selanik’te arkadaşlarına ileride ne olacaksınız? diye sormuş. Hepsi tek tek cevaplandıktan sonra arkadaşları kendisine sorar peki sen ne olacaksın? Ata cevap verir: -Ben sizi o görevlere tayin eden adam olacağım.”

TÜRK MUTFAĞI DİRİLİŞ HAREKETİ