TÜRKÇENİN YOZLAŞMASI TÜRK MUTFAĞINI NASIL ETKİLER
NEDEN, NASIL VE NE HIZDA?
Türkçe neden, nasıl ve ne hızda yozlaşıyor? Türkçenin yozlaşması aynı zamanda Türk mutfağının yazılı eserlerinin ve mutfaktaki konuşma dilimizin de uzun vadede yozlaşması anlamına geliyor. Özellikle son yıllarda mutfaktaki konuşma dilimize yansıyan 10’larca yabancı kelimenin Türkçenin bir parçası gibi özellikle de Türk mutfağının ve mesleğimizin dili gibi aşçıların konuşmalarında da kullanıldığına şahit olabilmekteyiz. Peki özentiliğin ya da yabancı hayranlığının dışında bunun temelinde yatan ne gibi nedenler olabilir? Mesleksel konuşma dilimizde yabancı terimlerin Türkçe karşılıklarını kullanmak ya da üretmek yerine yabancı kelimelerin kullanımını Türkçenin bir parçası gibi sürekli kullanmak zamanla Türkçeye ve Türk mutfağına ne gibi zararlar verebilir?
Bunlarla ilgili olarak Sayın Tolgahan Gülyiyen şunları paylaştı.
"Sayın Ülkü Giray 1995 yılında şu cümleyle bir örnek vermiş. 'Vizyon sahibi, mega konseptli medyatik misyoner, karizmatik ve marjinal rakibine tolerans göstermeyerek tansiyonu artırdı.' Sunucu: 'Evet efendim, bilmiyorum. Anlayan var mı acaba? Tercüme etmek isteyen' Diye ekliyor. İzletiye dikkatle baktığımızda şunu gözlemleyebiliriz: Örnek verilen o cümle 1995 yılında insanlarımız arasında anlaşılması güç ve ancak tercüme ile anlaşılabilen bir cümle...Ve o cümle, aradan geçen yaklaşık 28 yılda geldiğimiz noktada tercümeye ihtiyaç duymadan çoğunluk tarafından rahatça anlaşılabilir mi? İşte bunu ilgilendiren cevaplar Türkçenin toplumda yozlaşma hızına ve şekline ışık tutacak istatistiksel bilgileri edinmemize katkı sağlayabilir.
Bu istatiksel bilgileri analiz ederek yüzyıllar öncesine kadar uzanan süreçlerde Türk milletinin dili olan Türkçenin ve öz Türkçe kelimelerin zamanla tarih içinde nasıl yozlaştığını, evrim geçirdiğini ya da tamamen unutulduğunu da anlayabiliriz. Bunları “Türkçe ile Derin Düşüncelere Dalalım” başlıklı yazımda yer vermiş olduğum konularla birlikte değerlendirmemizde de faydalar olabilir diye düşünüyorum."
Bilge Kağan’ın taşa işlettikleri her alanda günümüze ve geleceğe hala ışık tutmaya devam ediyor. Ahmet Bican Ercilasun şöyle diyor: 'Bilge Kağan, Türklerin şifresini çözmüş. İsterseniz kültürel kod, isterseniz genetik kod deyin. Sökmüş, taşa işletmiş.'
Çin’in yerine bugün neler koyulabilir herkesin düşüncesine kalmış. Herhangi bir konuyu ilgilendirebilecek yabancı hayranlığı veya özentilik konusunda; Türkçenin ve kültürel değerlerimizin yozlaşmasını ilgilendiren tüm konularda da Bilge Kağan’ın sözleri ders niteliğindedir."
-Tolgahan Gülyiyen
İşte bunları ilgilendirebilecek konulara dair kapsamlı bilgiler ve farklı bakışlar elde edebilmek için Kurucu Başkanımız Sayın Tolgahan Gülyiyen'in aşağıdaki bağlantıda yer alan çalışmalarını okumanızı tavsiye ediyoruz.
- TÜRKÇE İLE DERİN DÜŞÜNCELERE DALALIM
- GASTRO İLE TÜRETİLEN KELİMELER NE ANLAMA GELİYOR
- GASTRO NE ANLAMA GELİYOR-2
Sayın Ülkü Giray 1995 yılında şu cümleyle bir örnek vermiş. “Vizyon sahibi, mega konseptli medyatik misyoner, karizmatik ve marjinal rakibine tolerans göstermeyerek tansiyonu artırdı.”
— Tolgahan GÜLYİYEN ? (@TGulyiyen) September 28, 2023
Sunucu: “Evet efendim, bilmiyorum. Anlayan var mı acaba? Tercüme etmek isteyen” Diye ekliyor. pic.twitter.com/AxfZlWpUsA
1-Bilge Kağan’ın taşa işlettikleri her alanda günümüze ve geleceğe hala ışık tutmaya devam ediyor.
— Tolgahan GÜLYİYEN ? (@TGulyiyen) September 28, 2023
“Bilge Kağan, Türklerin şifresini çözmüş. İsterseniz kültürel kod, isterseniz genetik ? kod deyin. Sökmüş, taşa işletmiş.”
—Ahmet Bican Ercilasun#Türkçe #Türkmutfağı https://t.co/gwpqMnNJLn pic.twitter.com/DhHyqveleI
TÜRK MUTFAĞI HAREKETİ