TÖRE ODUR Kİ OĞUL ATADAN ALDIĞI SANCAĞI DAHA ÖTEYE TAŞIYA

Rahmetli Şehit Şefimiz Zeki Gülyiyen’in yüksek nitelikleri ve donanımları olan sancaktarlarıyız. Rahmetli şefimizin ölümüyle kaybolan ve çıkarları neredeyse o tarafa dönen kuru kalabalıklara asla benzemeyiz. Bizler her zaman ve her yerde Aydın Zeki Yılmaz Tolgahan Gülyiyenleriz.

İlgili tarihte Türkiye’de 2 olan federasyonlara özet geçiyoruz: Babasından aldığı sancağın gereği olarak aynen onun gibi sırf sektöre birlik çağrıları yapıyor ve sadece Türk mutfağı diyerek Türk mutfağını yozlaştıranların hoşuna gitmeyen fikirler yazıyor diye  26 Ağustos 2009 tarihinde ilgili konularda yazı yazmaması için tehdit mesajları alan, yoksa “Aşçılık camiasından ve piyasadan silinir gidersin” denilen kişiyi silemediler. 20’li yaşlarında iken bile o kocaman adamlara karşı dik durarak asla boyun eğmeyen ve rızkımı veren Allah’tır demiş olan kişiyi sindiremediler, asla yıldıramadılar. Babasının şehit düşmesinden sonra zayıf buldukları, “çocuk” dedikleri, kendisine telefonlarda “bir Zeki Gülyiyen daha istemiyoruz” diyenlerin hepsine karşı büyük bir zafer kazandı. Zaferin tuğu ve sancağı dünyanın merkezine dikildi. 8 köşeli 16 yürekli o sancak inmeyecek şekilde dikildiği her yerde dalgalanmakta ve Türk mutfağını her alanda emsalsiz bir şekilde temsil etmektedir. Kuru kalabalıklar iyi bilsinler ki, 16 kalp ve katları olarak sayılarıyla gururlanan herkese yetecek güçte ve kararlılıktayız. Çünkü biz her zaman ve her yerde Aydın Zeki Yılmaz Tolgahan Gülyiyenleriz. Sözde vefa diyen ancak vefasız olanlar, bulunduğumuz konumları çekemeyenler ve bizim isimlerimizi duyunca başlarına ağrılar girenler başta olmak üzere herkese önemle duyururuz.

Türk Mutfağının tarihini her şeye rağmen yazarken kıskananlar nezdinde etrafa verdiğimiz veya vereceğimiz rahatsızlıklardan ötürü tüm dünyadaki aziz Türk milleti adına büyük onur, gurur ve kıvanç duymaktayız.