AYDIN ZEKİ YILMAZ GÜLYİYENLERİZ

Değerli Şefimiz, liderimiz Sayın Tolgahan Gülyiyen gündemi değerlendiren bir açıklamasını sosyal medya hesabından paylaşmıştır. Kendileri sosyal medyayı takip eden arkadaşlarımızıda uyararak bazılarının sizleri çekmek istedikleri tuzaklara asla düşmeyin ve ilgili şahısları asla muhatap almayın uyarısında bulunmuştur. Söz konusu muhaliflerin sosyal medya ağlarında savunduklarımızla ilgili meseleleri kamuoyu nezdinde çarpırtmak için verdikleri uğraşlara cevap yetiştirmekle vakit kaybetmenin gereksiz olduğunun altını çizen Sayın Gülyiyen, arkadaşlarımıza hitaben yaptığı açıklama ile bu konulara son noktayı koymuştur. 

Değerli arkadaşlar;

Ben bazı konularla sözcümüzü dahi kendi ismiyle bazılarıyla muhatap etmiyorum, etmek istemiyorum. Muhaliflerimiz ve onların yanlı medyaları bizim söylemlerimizi elbette çarpıtarak kendi sitelerinde yer verecekler. Sosyal medya ağlarında elbette kendi editörleri farklı başlıklarla ve kendilerine göre yorumlarla işlerine geldikleri gibi konuyu başka taraflara çekmeye çalışacaklar. Ortada hakaret yokken hakaret var algısı oluşturmaya çabalayacaklar. Oyun içinde oyun kuracaklar. Bunlar daha burada yer vermediğim her türlü pislikleri de yapmak için her zaman fırsat kollayacaklar. Kendilerince kamuoyu oluşturmaya çalışacaklar. Bu onların görevi, ancak biz onların bizi çekmek istediği böylesi aciz tuzaklarını fikir ve düşüncelerimizle paramparça edeceğiz. Bizim onların seviyesine inerek buralarda bunlara laf yetiştirmekle kaybedecek vaktimiz yok. Bizim görevimiz ezelden ebede kadar kutsal davamız dediğimiz Türk mutfağının çıkarlarını savunarak buna göre çalışmalarımıza dört elle sarılmak ve uzun yıllardır olduğu gibi yolumuza her şeye rağmen devam etmektir. Bizim görevimiz tarihimizden ders almış bir şekilde istikbale ve önümüze bakmaktır.

Onlar zaten bizim kıratımızda değiller, muhataplarımız değiller. Kalitemizde hiç değiller. Biz münazara deriz onlar kavga sanırlar. Bunlar hakaret ile düşünce arasındaki farktan bile habersizdirler. Yine bunlar haber nasıl yapılır, nasıl düzenlenir, haberde konu olanlara nasıl yer verilir, haber kaynağı nerden geliyor, haber değeri olan açıklamayı kim yapmış, haberin üzerine haberi veren olarak nasıl bir yazı yazılır daha bunlardan bihaberler. Maalesef bu konularda da ehil değiller, eğitimli değiller, haberci hiç değiller. Hiçbir zamanda bunlarla ilgili kendilerini geliştirme konusunda istekli olmadılar. Yıllardır aynı tas aynı hamamlar.

Bunlar geçenlerde “dünyayı takip edemedik-geri kaldık” diyen zat gibi geride kalanlar ve kendilerini çağa uyduramamış olanlar. Bunlar sosyal ağlarda her gördüklerini alıp yerine göre aslı astarı var mı, yok mu bilmeden haber diye camianın önüne sunanlar. Geçmişten günümüze kadar yaptıkları taraflı haberlerle birçok insanın haklarına gire gire birilerini ön plana çıkartanların bizim nezdimizde hiçbir vakit değeri yoktur.

Bunları zaten bilenler çok iyi biliyor, sosyal ağlarda ya da başka yerlerde bunları kendi hallerine bırakınız, nefesinize yazık. Çünkü bunlara bir şey anlatamazsınız, bunların gözleri vardır ama görmez, kulakları vardır ama asla işitmez.

Maalesef sektörümüzde bu konularda ve gerçek manada habercilik alanında eğitimli insanlarımızın eksikliğini uzun yıllardır çekmekteyiz. Bu durum sektör medyasında uzun yıllardır çok büyük kayıptır. Bu açığı ellerinden geldiğince doldurmak isteyenlerde var. Tarafsız olarak ve tamamen Türk mutfağını gelecek nesillerimize öğretmek, özendirmek için çabalayanlar, çalışanlar olduğunun da farkındayız.

Ancak istikbalde Türk mutfağımız için medya konularında da yol kat etmeliyiz. Bu manada tamamen tarafsız- sansürsüz haber yapan, habercilik kriterlerini bilen ve bizim olanları gelecek nesillerimize ön yargısızca sunarak camiamıza anlatabilecek tarzda konusunda ehil, eğitimli insanlara ihtiyacımız vardır. Zamanın gerisinde kalmış olarak Türk mutfağına en büyük zararı veren özenti, yandaş medya benim şahsen muhatabım değildir, hiçbir zamanda olamazlar. Onlara gerekli yanıtları sözcülüğümüz vermiştir. Bende bu konulardaki tüm samimi fikirlerimi ve Türk mutfağı için savunduklarımızı 10 yıllar önce olduğu gibi bugün de beyan etmekten asla hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. Çünkü bizler Aydın Zeki Yılmaz Gülyiyenleriz.

Duruşumuz ve tavrımız her konuda olduğu gibi bu konularda da kesin olarak nettir.

Saygılarımla