AYASOFYA CAMİİ İÇİN YAS TUTANLAR KATLİAMLAR İÇİN NEDEN YAS TUTMUYORLAR DİYE SORDU
Ayasofya Camii’nin ibadete açılması tüm Dünya’da birçok ülkede gündem olarak haberlerde yer aldı. Hakaretler içeren paylaşım ve yorumların ise genelde aşırı uçların yönettiği platformlarda olduğu dikkatlerden kaçmadı. Yunanistan başpiskoposu Washington’a gelerek ABD Başkanı ve Başkan yardımcısı ile Ayasofya Camii konusundaki mevcut şikâyetlerini iletti.
Bu görüşme ABD’de Yunanistan Ortodoks nüfusuna ait haber platformlarında kendisine ön planda yer bulurken, ana akım medya da başpiskopos’un görüşmesine dair olan habere henüz rastlanmadığı görülmektedir. Yunanistan kaynaklı haber sitelerinde yayınlanan görüşmenin ilgi çeken fotoğraflarından birisinde; ABD Başkanı Donald Trump’ın kollarını bir birine bağlamış şekilde koltukta otururken yüzünde hafif bir gülümseme ile ayakta duran başpiskoposu dinlediği görülmektedir. Bu karedeki vücut dili dikkatlerden kaçmazken bu konuda vücut dili uzmanlarının ne diyeceğini bilemeyiz ancak öyle görünüyor ki bu kareye farklı yorumların yapılması oldukça mümkün.
Ayrıca bu sitelerde yer alan haberlere bazı sosyal medya kullanıcıları ABD’de yaklaşan başkanlık seçimlerini işaret etti. Başkan adaylarının ABD’de yaşayan Yunan Ortodoks nüfusunun oylarını alabilmek için bu kesimin duymak istediği sözleri söyledikleri yorumları yapılıyor.
Kamuoyundaki bazı yorumlara bakacak olursak, Yunan başpiskoposu'nun Washington'dan Ayasofya konusunda belirli açıklamaların dışında asıl beklediğini elde edemediği kanısı hakim.
Bizler bu tarihi günde gündeme dair siyasi olduğu söylenebilecek bu ve benzer konulara mesleğimiz açısından ve özellikle uluslararası alandaki mutfak siyaseti açısından da baktığımızda bir takım benzerlikler görmekteyiz.
İHTİLAFLI GİBİ GÖZÜKEN GÜNCEL KONULAR MUTFAK KÜLTÜRLERİ AÇISINDAN DA BENZERLİKLER GÖSTERMEKTEDİR
Başta yoğurt olmak üzere tamamen mutfak kültürümüze ait olduğu tarihi veriler ile net bir şekilde sabit olan ürünlerimize sahip çıkan Yunanistan’ın her alanda olan tutumları gibi uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Türkiye’nin karasularına da sahip çıkmak istemesi aslında birbirinden çokta farklı konumlandıramayacağımız bir benzerlik içermektedir. Yunanistan’ın tek taraflı bencil tutumu mutfak sanatları alanında da Türk mutfağı için örtüşmektedir. İki ülke arasındaki ihtilaflı gibi gözüken güncel konular mutfak kültürleri açısından da benzerlikler göstermektedir. Ancak burada ihtilaflı olduğu söylenen konularda Türkiye'nin ve Türk mutfağının kendi alanlarında uluslararası hukuka dayalı bir üstünlüğü bulunmaktadır. Bu konuda hukuka uygun şekilde hakkını isteyen taraf maalesef uluslararası alanda görmezden gelinerek karalanmaya çabalanmaktadır.
BİRÇOK MESLEKTAŞIMIZIN YAPMAYA YA DA SÖYLEMEYE ÇEKİNDİĞİ, CESARET EDEMEDİĞİ KONULARI AÇIK YÜREKLİLİKLE İFADE EDİYORUZ
Tüm bunları ve daha fazlasını birebir gözlem ve tecrübeleriyle 20’li yaşlarında iken Yunanistan’da bulunduğu sıralarda da farkına varmış olan liderimiz Sayın Tolgahan Gülyiyen, bu gün siyasi anlamda olan tüm tartışmaların aslında benzer bir şekilde mutfak sanatları anlamında da mesleğimizle ilgili benzerlikler içerdiğini çok uzun yıllar önceden ifade etmiştir. İşte tamda bu nedenlerden ötürü kendisi yaklaşık 11 yıl önce bu günleri ve istikbal hedeflerini o günlerden tasarlamaya başlamıştır. Bizler Dünya’da ve Türkiye’de, Türk mutfağı için küresel anlamda yapılacak ilkleri hedeflerken, birçok meslektaşımızın yapmaya, ya da söylemeye çelindiği, cesaret edemeyip tereddüt ettiği konuları açık yüreklilikle ifade etmekteyiz. Sayın Tolgahan Gülyiyen, birçok meslektaşının aksine gerektiğinde gündeme dair olarak sahip olduğu aşağıdaki fikir ve düşüncelerini herhangi bir ticari ya da benzer kaygılardan dolayı asla çekinmeden açık sözlü bir şekilde ifade etmekten hiçbir zaman çekinmemiştir. Aynı şekilde bu düşüncelerini mutfak sanatları alanında mutfak kültürümüzü ilgilendiren tüm konularda da kesin olarak ifade ederek her platformda savunmuştur. Bu konularda geçmişte yaşadığı, gelecekte ise yaşayabileceği tüm tehditlere ve zorluklara ise her zaman göğüs germiştir. Ancak duruşundan asla ödün vermeden Türk mutfağına ait olduğu tarihi kaynaklarla da sabit olan ürünlerimizi her zaman savunmuştur.
TÃœRK MUTFAÄžINA AÄ°T ÃœRÃœNLERÄ° DÃœNYA'YA YUNAN OLARAK TANITANLAR BÄ°ZLERDEN BÄ°RÄ°LERÄ°DÄ°R
Tüm bunların aksine gerek Türkiye’de gerekse dünyada Türk mutfağına katkı yaptıkları iddialarıyla aslında zarar veren birçok meslektaşımız; Türk mutfağına ve kültürünü yozlaştıran tarzda tutumlar içinde kişisel çıkarları için bulunmakta asla sakınca görmemişlerdir. Öyle ki bunlardan bir kısmı Türk mutfağına ait olduğu tarihi belgeler ile de sabit olan ürünlerimizi Dünya’ya Yunan olarak tanıtanlar arasında da maalesef yer almışlardır.
Sayın Tolgahan Gülyiyen, bu tarihi günde uzun yıllardır hem yurt içinde hem de yurt dışında edindiği gözlem ve tecrübelere dayalı olan kişisel düşüncelerini gündeme dair olarak sosyal medya hesabından paylaşmıştır. 11 yıl önceye ait Yunanistan’dan bir fotoğraf karesiyle beraber paylaşarak açık şekilde gündeme dair olan fikirlerini ifade etmiştir. Bir gün mesleğimiz olan mutfak sanatları alanında da fikri hür, vicdanı hür gençlerimizin benzerlik gösteren konularda mesleksel anlamda da hiç bir şekilde kaygı duymaksızın fikirlerini tüm içtenlikleriyle çekinmeden açıklayabilecekleri ümit ediyoruz.
Sayın Tolgahan Gülyiyen’in tarihi gündeki paylaşımı.
Ayasofya Camii’nin açılmasını zayıflık olarak nitelendiren Yunanistan, Türkiye düşmanlığında sınır tanımadığını her alanda yıllardır gösteriyor. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan şikâyetlerle ve entrika oyunlarıyla tarihsel süreçte de her zaman benzer niyetlerini belli etmişlerdir. Başpiskoposları Türkiye’yi şikâyet etmek için Washington’a geliyor. Genelkurmay başkanları Türkiye’nin kendi kara sularında yapacağı faaliyet için ziyaretini yarıda kesip ülkesine dönüyor. Orduları güya savaş̧ için kırmızı alarm veriyor. Fatih Sultan Mehmet’in kılıç̧ hakkı olan, kişisel vakfiyesi olan Ayasofya da kısa bir aradan sonra tekrar ibadet yapılmasına ulusal yas ilan ederek güya tepki veriyorlar.
AYASOFYA CAMİİ İÇİN YAS TUTANLAR KATLİAMLAR İÇİN NEDEN YAS TUTMUYORLAR
Dünyadaki zulümlere ses çıkarmayanlar sadece kendilerini düşünenler, kendi zayıflıklarına bakmadan başkalarını kışkırtmaya çalışarak güya yas ilan ediyorlar. Dünya’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve diğer memleketlerde çoluk çocuk demeden katliamlar yapılırken ise hiç̧ yas tutmuyorlar hatta görmezden geliyorlar. Ancak ALLAH’a ibadet edenlerin ibadetlerine tepki için güya yas tutuyorlar.
YUNANİSTAN’NIN MÜSLÜMANLARIN İBADETLERİNE TAHAMMÜLLÜ YOK
Binlerce Müslümanın yaşadığı kendi başkentlerinde camii açmaya bile müsaade etmeyenler, farklılıklara saygıları olmayanlar, çocuklarını hoş̧ görü̈ yerine düşmanlık aşılayarak yetiştirenler kendilerine nedense hiç̧ bakmıyorlar. Osmanlı eserlerini yok etmek için her şeyi yapan, faşist, hoş̧ görüsüz, sadece şikâyet eden ve suçlayan kişilerin başkalarının hak-hukuklarını görmezden gelen yaklaşımları durumu olduğundan daha iyi yapmayacak olsa da; gerek Yunanistan’da gerekse Dünya da tüm bunları düşünen sağ duyulu insanların olmadığını da herhalde söyleyemeyiz.
Ellerinde fırsat yokken bunları yapanların ellerinde fırsat olsa neler yapacağını düşünmek ve hep hatırda tutup çok çalışmakta fayda vardır. ALLAH ebediyen zalimlere zulüm için asla fırsat vermesin İNŞALLAH. AMİN
TÃœRK MUTFAÄžI DÄ°RÄ°LÄ°Åž HAREKETÄ°